TESETTÜR MÜ SENi BIRAKIYOR SEN Mi TESETTÜRÜ?
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu !
Uzun vakittir tefekkür ettiğim bir konuya, hatırlatmak mahiyetinde bir ayet-i kerime ile başlamak istiyorum.
"Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar; iffet ve namuslarını korusunlar. Mecbûren görünen kısımları müstesnâ, güzelliklerini ve süslerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine kadar örtsünler. Güzelliklerini ve süslerini; kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, kendi oğullarından, üvey oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, müslüman kadınlardan, kendi câriyelerinden, erkeklikten kesilip kadınlara ihtiyaç duymayan hizmetçilerden veya henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Bir de gizledikleri güzelliklere, süslere dikkat çekecek ve erkeklerde arzu uyandıracak şekilde ayaklarını yere vurarak yürümesinler. Ey mü’minler! Hepiniz tevbe ederek Allah’a yönelin ki kurtuluşa eresiniz."
NUR SURESI /31
Bu ayeti kerime ve değişmeden günümüze ulaşmış tek kutsal kitap olan yüce Kur'an-ı kerim de ki tüm ayetler, bilinir ki Allah (c.c) 'a aittir. Ayetlerde biz Müslümanlar için emirdir. Lakin emir olarak bahsetmek istemedim bu yazıda. Zira görüyorum ki emirlerden kaçıyor kız kardeşlerim. Kaldı ki örtünmeden de dem vurmayacağım. Daha önemli bir konu var ki açılmak! Emre tekrar dönecek olursak, kimilerinin sebebi ailem zorladı kapandım, babam emretti kapandım, evlendim eşim istedi kapandım, kayınvalidem ve kayınpederim cok zorladı kapandım... Öyle beslenmişiz ki zalimlerin "özgürlük" tanımıyla gerçek özgürlük neydi unutmuş olmuşuz. Birileri doğruyu yanlış nasihat etmiş biz de özgürlüğümüze zevalden korkmuşuz. Zorla bir yola girmişiz ama içimiz almamış alışamamışız. Ayetleri tefekkür etmeyi bilmemişiz. Bir bez parçası diye küçümsediğimiz tesettür bizim özgürlüğümüzü elimizden alacak sanmışız. Ne komik!
Peki sorsak Allah'ın emirlerinde kullarına kötülük verecek bir şey olur mu? Haşa... O ki merhametlilerin en merhametlisi, rahmeti, mağfireti bol olan yüce Allah, kadınların hakları ile ilgili bir sürü ayet indirmemişmidir? Kainatın sultanı Peygamber efendimiz (s.a.v) kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir dönemde bu adete son vermemiş midir? Cennet anaların ayakları altında dememiş midir? Kadın kıymetsiz midir o halde? Eşi Hatice annemiz ona evlilik teklif etmemiş midir? Hatice annemiz kervanları olan bir iş kadını değil miydi? Eşi Aişe annemiz ile oyun dahi oynadığı geçmez mi rivayetlerde? Kadın özgür değil midir o halde?
Sevgili okurlar, kadın kıymetlidir dinimizde. Kadın özgürdür de. Lakin bu dünya da herşeyin sınırı vardır. Evli bir erkeğinde özgürlük sınırları , bir evladın da özgürlük sınırları vardır. Tüm kuralları hiçe saysak dahi toplumda nizam için örf adetler hep olmuştur, olacaktır. Bunlara uyma kararını da rabbimiz irademize bırakmıştır, mükafatını da kendi verecektir elbet. Allah' da kuran da bahsettiği emirlerde fark etmeseniz de ahlaki sınırları çiziyor. Özgürlüğe dönelim. Bizim bilinçaltımıza küçüklükten beri işlenen zalimlerin "özgürlük" lafzı ahlaki düzeni koruyor olsaydı ve tesettür bunun en büyük düşmanı olsaydı bugün gündüz kusaklarında kadınların boşanmadan eslerini, çocuklarını bırakıp zinaya koşmalarından, sosyal mecralarda esleri ile ahlaktan uzak çektikleri videoları vb. durumları eleştiriyor olur muyduk ? Evet, diyenler vardır bunu yapanların azımsanamayacak kısmı tesettürlü. Değil efendim onlar tesettür değil. Arkaya dolanmış tülbent vücut hatlarını gösteren 2 beden küçük kıyafet, baş kapalı uzatılan boyanan tırnak tesettür değil . Ne diyor ayeti kerime ayaklarını yere vurarak yürümesinler. Ölçü buradan başlıyor. Ve özgürlük zalimlerin özgürlüğü ise mezuniyet kürsisinden türbanı yüzünden atılan kız niye özgür olmadı bu ülkede? Özgürlük ile ilişkilendirdim şimdi ki üzücü tesettürden kopuşları çünkü gözlemlerim heyecanla kapanan kızlarımızın, üniversite hayatlarında belli toplumlara kendini kabul ettirme, hiç çalışmamış hanim efendilerin parayı özgürlük sayıp sözde hürlüğünü ispat etmek istemeleri, beylerin zamanında istedikleri hanımla evlenmemiş olmamaları yahut ahlaksızlığa besledikleri heves neticesinde eşlerinden teşhir beklemeleri veonları o düzene teşvik etmeleri geliyor. Fazlası var eksiği yok.
Peki dininizi özgürce yaşamayı neden tercih etmiyorsunuz ?
Allah'ın kulundan iyiliği için istediği bir emrin nefse zor gelmesini anlayabilirim. Ama Allah'ın emrini sorgulamayı anlayamam ve inkarla ilişkilendiririm. Yine diyeceğim ki ama, nefse zor olan Allah'ın bir emri yerine öyle ya da böyle getirilmişken onu terk etmeyi neyle ilişkilendiririm bilemem, bilsem de dilimle söyleyemem.
Belki de layık olunamayan tesettürün nefsinizle işbirliğidir bu bırakış.
Bir düşünün derim çıplaklığa zalimce sözde özgürlüğünüzü mü satın aldınız yoksa tesettürsüzlüğe Allah inancınızı mı sattınız ?
Yorumlar
Yorum Gönder